13 Ağustos 2012 Pazartesi

Ne Ekersen Onu Biçersin


      
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse,
Kınamayı ve ayıplamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,
Kavga etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa,
Sıkılıp utanmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitilmişse,
Kendisini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse,
Takdir etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk devamlı desteklenip yüreklendirilmişse,
Kendine güven duymayı öğrenir.

Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyümüşse,
Adil olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse,
İnançlı olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse,
Kendini sevmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse,
Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.

[Dorothy Law Nolte]

Nana çıldırmış durumda

Son zamanlarda ki psikolojik durum eğrimi paylaşıyorum, şuan düzgün olmayan bu sinüs eğrisinin ulaşabileceği en dip noktadayım. Ama en dip noktaya ulaşmamı sağlayacak kadar kötü bir şey yaşamadım, biraz düşündükten sonra anladım ki! bardak o son bir damla su ile taşmış artık. 
Nerde hata yaptığımı iyi biliyorum. İnsan yaşadığı herşeyin zeminini kendi hazırlar.


8 Ağustos 2012 Çarşamba

Radyo & IPod & IPad

Çağan'ın neler yapabildiğini görünce şaşıyorum bazen.

Oğlum müzik dinlemeyi çok seviyor, bu konuda onu besleyebilmek adına birçok denemede bulundum. Uykuya dalarken bile müzik istiyor, cep telefonuma indirdiğim çocuk şarkılarını dinletmeye başladım, fakat telefonuma sarılıp yatma isteği artıp, izin vermemem durumunda hırçınlaşma gösterileri ortaya çıkınca. Çağan'ın müzik ihtiyacını başka şekilde karşılamam gerektiğini anladım. Minnak sevimli tavşan şeklinde bir radyo almış annemin arkadaşı, ay ne kadar güzel hemde tavşan şeklinde hem oyuncak gibi hem radyo.
Oğluş ilk radyosunu aldığında bir yaş civarındaydı ve çok sürmeden tavşanın üzerindeki düğümelerin ne işe yaradığını kuyruğundan çıkan anteni keşfetmişti. Elinde radyosu her yere gider oldu, kimse elinden alamıyordu. Tabi geceleride sürekli radyo çalıyor evde, yemeğini yedirirken mama sandalyesine oturttuğum anda, buzdolabının üzerindeki emektar radyoyu gösterip "dadoo" demeye başladı, müzik her konuda bana yardımcı oluyor, çünkü sakinleşmesini sağlıyor.

Bende pek geceleri kesintisiz uyuyamam, sık sık uyanırım. bir gece uyandım, oğlum radyosunu sıkı sıkı tutıyor uykuda ve clasic müzik çalıyor, çokda mutlu görünüyordu, aradan birkaçgün geçti, bir radyo hışırtısıyla uyandım, kanalları ayarlamakta sıkıntı yaşamış müzikten çok gürültü vardı odada, neyse kapattım ve yattım. Sabah kalktığımda, radyo yine oğluşun elinde ve Ankara havalarından müzikler, duyduğum anda o radyonun bozulması gerektiğini anladım. İlk iş bir fırsatını bulup pilleri çıkardım. Cep telefonumu uçak moduna getirip oğluşa vermeye başladım.

Evde var olan ilk versiyon ve en basit model apple mp3 çalarımın dışına ses vermediğini biliyordum, o özellikte birşey ararken oğluma second hand bir IPod aldım, ama onu aldığımız güne dua ediyorum, çok isabetli bir tercih yapmışım. Pepenin birkaç çizgifilmini bile yükledim. Üstelik tuşları kilitleyebildiğiniz için çocuk müdahalede edemiyor, dinleyeceği müziği ebeveyni seçebiliyor.
Aradan bir zaman geçti ve Çağan'ın bir IPad'i var artık ve oğluş 2,5 yaşına yaklaştı. Onun yapabildiklerini görünce bazen gerçekten ağzım açık kalıyor. Asansörde inip çıkarken, ona aldığım sayılar kitabında  gördüklerini pekiştirip sayıları öğrenmişti. Oyuncaklarından  da şekilleri.
Birkaç ay evveldi sanırım, ona bir üçgen resmi verdim boyaması için, verirkende sordum, annecim bu ne biliyor musun? Yaramaz yaramaz bana baktı ve dötden dedi. Bana vermeye çalıştığı mesaj "anne ben sayılarıda biliyorum, üçden sonra dört gelir üçgenden sonrada dörtgen vereceksin tahminimce" . 
Onun için indirdiğim IPad uygulamalarından da bazı harfleri öğrenmiş görünce harfi tanıyor ama ingilizce bir uygulamadan öğrenmiş sanırım ben bile farkında değilim. Tanıdığı harfleri ingilizce telaffuz ediyor. A,B,S,U,P,O sevdiği ve sıkça gördüğünde seslendirdiği harfler.
İlk fırsatta sizlerle Çağan'ın en sevdiği uygulamaları paylaşacağım.

Uygulama Tavsiyeleri için tıklayınız.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Beypazari'nda piknik

Hemen hemen her yıl gittiğimiz Beypazarı festivalini bu senede kaçırmadık. Çağan inanılmaz mutluydu. İlk defa bir meyvanın ağaçtan koparılıp yenilebileceğini anladı. Tabi önce reddetti ağladı ama sonra öğrendi.


Bizimkiler şapkaları takınca kendilerini silahşör sandılar


   Öyle güneş vardı ki şapkacıyı zengin ettik


Hava öyle sıcaktıki günün sonunda kendimizi İnözü vadisine zor attık.


 Bir hamak dört çocuk


 Çağan & Nehir


 Anneanne beni hoplat


Çift mangal ancak yetti 4 araba insana. Şaka maka dört araba gittik. Benim oğluş sanırım 1 kilo dut yedi, daha ağzındakini yutmadan elleriyle diğerlerine saldırıyordu.


 Çağan dışarı çıkalım adlı kitabını okuyor


Evcilik oynamaktanda geri kalmadılar

2012 Bilkent Mezuniyet Töreni

Haziran'dan kalma bir gün

Bu yıl ilk defa Pazar günü yapılacak olan törende annesi görevli olunca, Çağan'da onunla katıldı. Önceden hazırlık yapıldı Çağan'a da günün anlam ve önemine uygun kartondan kep hazırlandı.

 Evde bir ara benim gömlekten Çağan'a nasıl cübbe yapabilirim çalışmalarına başlamıştım, sonra vazgeçtik. Kep yeterli bir aksesuar oldu.



 Baba baksana burada ne çok kepli abi ve abla var



Heeey! herkes şapkasını nasılda attı, ama çağan atmadı ;) onlar çok yaramaz





Eğlenceli bir günde böyle geçti

Bu akşam boyayacağımız Aydede

Oğlum Aydedeyi çok seviyor, dün okulda Güneş boyamışlar bana getirdi çok mutluydu. Bütün akşam Aydede aydede deyip durdu onun için bu akşamda biz evde Aydede boyayacağız. Belki sizde minnak kuzularınızla denersiniz.
Bu arada, UçanBalık Yayınlarınndan Aytül Akal'ın masallarını çocuklarınıza okumanızı tavsiye ediyorum. Aydede ile ilgili bir hikaye kitabımız var. Çağan onu okuduğum ilk günden beri Aydede diye dolanıyor ortalıkta. Dilide çok güzel ve akıcı. Aytül Akal'ın, denemek için aldığım ilk masalı buydu ve çok başarılı buldum. Bunun dışında TÜBİTAK-Çocuk ve YAPA'nın küçük masal kitaplarını okuyoruz. Sıpamın şimdiden koca bir kitaplığı oldu.

Bir Kardeşim Olsun

Zaman zaman, Çağan'a gelecekte olabilitesini hala kafamda tartıştığım bir kadeşinden bahsediyorum.

Bunu yaparken kreşden hamile olan öğretmenimiz Yasemin hanımdan bahsediyorum çünkü onun karnındaki bebeği farkında ve çok seviyor.

Bebeği karnında ve çok yemek yiyor yeterince büyüdüğünde gelmek istediğini söylediğinde gelecek. Sende aynen öyle yapmıştın. Miniminnacık bir bebektin annenin karnında, çok yemek yedin büyüdün ve gelmek istedin.

Sen bir kardeşin olmasını istiyor musun? Eğer bunu gerçekten çok istersen benim karnımdaki o minnacık bebeğe çok yemek yemesi ve büyümesi gerektiğini söylemen gerekir. Bakarsın oda senin yanına gelmek ister ve seninde bir kardeşin olabilir.

Tabi tüm bu hikayeleri anlatırken hala kafamda soru işareti olan 2. olsa mı olmasa mı sorunundan haberi yok.

Ama aşağıdaki minnaklara bayıldım.


+ Sence canavar diye bir şey var mı? Bana öyle söyledi büyük çocuklar.
- Korkma ben yanındayım.

  Seni onlardan korurum.
  Hem bak bu masalda da canavarı yenen bir çocuk var,
  ben de öyle olurum.
+ Sen korkmuyor musun?
- Sol omzuma yattığın sürece hayır.

2 Yaş Mezuniyet Töreni, Kids Garden Anaokulu

Petits Acteurs AKM Kentpark Sahne / ANKARA

Nasıl heyecanlı bir gündü anlatamam oğlum ilk karne ve diplomasını aldı ;))
Birbirinden güzel gösterilerde rol aldı.

Rabbim tüm çocuklara ruh ve beden sağlığı versin.
Onlar mutlu olsun, gerisi yalan olsun. 








1 Ağustos 2012 Çarşamba

Yeni kelimeler

Diddi& gitti
Bibbi & bitti
oddutdu & oturdu
Adide & Hatice
Zibra & zebra
BOP & top
badde & basket
Dooo & gol
Addi & açtı
Dabaa & kapat
oddü & öptü
Epmeg & ekmek
Addandö & asansör
ebma & esma
dıdız & yıldız
aa dede & ay dede
çuçuçu & tren
glublu & balık ;)) balık böyle ses çıkarıyormuş

ÇAĞAN, ASİ ve BONCUK

Fırsat buldukça, bir aile dostumuzun çiftliğine gidiyoruz haftasonları, tavuktan, kaza, sülünden tavus kuşuna kadar ne ararsanız besliyorlar. Oraya her gidişimizi dört gözle bekleyen ise Chow Chow cinsi Asi kızımız.




Bu arada Boncuğuda unutmamak lazım, Çok oyuncu bir kedi hiç yerinde durmuyor.




 Çiftlikten dönüşümüz zok zor oluyor ama Çağan yorgunluktan bütün gece uyuyor. ;)))

Al Ömrüm Senin Olsun


"Ömrüm senin ayaklarının altına kurban olsun"

...ıstırapların en büyüğü ile doğurduğum, sevinçlerin en büyüğü ile kucakladığım,
canımdan can olan evladım, sen benim emeğimsin, güzel günlerim, geçen ömrüm, bütün hatıralarımsın. Sen aynı zamanda ilk acımsın. İyi ve güzel, kötü ve çirkin herşeyin mesuliyetini taşıyorum.

Geldiğin gün başladı göz yaşlarım inceden içime sızmaya, hiç bitmedi endişelerim,
ağlamalarını göğsümde dindirdim geceler boyu ve senin göz yaşların parçaladı yüreğimi.
Senin için dik durdum ve savaştım çoğu kez kendimle çünkü; ben olmazsam, sen eksik olurdun.

Sen bana can yoldaşı oldun, bir sen vardın birde ben.
Biliyorum, sen rabbimin bir mucizesi, bana emanetisin, al ömrüm senin olsun.