29 Nisan 2012 Pazar

Güzel Bir Cumartesi

2006 senesinde gelecekte bir çocuğumuz olursa onun için birikim olsun düşüncesiyle Bireysel Emeklilik Sistemine dahil olmuştum. Daha sonraları, çalıştığım kurumun Garanti Emeklilik ile bir anlaşması yapıldı, firma çalışanları için avantajlı bir grup emeklilik programı yapmışlardı. Bende başka bir şirkette olan poliçelerimi garantiye aktardım, çokda memnun kaldım.
Garanti'nin emeklilik grubuna dahil olanlar için organize ettiği Hobi Klüpleri etkinliklerinde inanılmaz keyifli aktiviteler var. Zaman zaman değerlendiriyorum. Bu hafta sonuda gitmeyi çok istediğimiz Capital Country Club' a Brunch'a gittik. Oğlum arkadaşlarıyla saatlerce açık havada zaman geçirdi, ata bindi ve basıyla keyifli zaman geçirdi. Hava'nın inanılmaz sıcakoluşu ise çok büyük şansdı.

 

Eve dönüp güzel bir duşdan sonra Emir Kerem'in 1. yaşgünü organizasyonuna katıldık. Bütün gün çocuklarla birlikte olmak Çağan'ın enerjisini tüketti eve dönerken, arabada uyuya kaldı.
 



27 Nisan 2012 Cuma

Babamızın Doğum Günü

Bugün özel, bugün güzel bir gün 
İçimde tarifsiz bir huzur var 
Bütün gece dua ettim yine 
Ne güzelmiş senle yaşananlar... 
Bu sabah çok erkendi uyandım 
Karanlıktı hala tüm sokaklar 
Yağmur Yağdı, yıkandı tüm şehir 
Güneş açtı bütün hatıralar 
Doğum günün kutlu olsun canım 
Mutlu olsun benim diğer yarım 
Doğum günün kutlu olsun canım 
Yanındayım yerim senin yanın 

Ayna grubuna ait şarkının sözlerinin benim duygularımı yansıtan bir kısmını paylaşmak istedim, diğerlerini almadım. 



Gündüz Güneş, Gece Ayımsın 
İlk göz ağrım, Son aşkımsın. 
İyi ki doğdun İyi ki varsın. 


Sana dünyanın en özel hediyesi olan oğlumun öpücüklerini gönderiyorum.


IIIMMmmaaahh ;))



Ağaç

Geçtiğimiz çarşamba günü Çağan'ı kreşin servisinden aldıktan sonra; Kampüste, çalıştığım Fakülteden nizamiye yönünde yürümeye başladık, babamız gelip bizi alacaktı, olduğumuz yerde beklemektense, yürümek daha keyifli olur diye düşündüm. 
Tabi oğluşun aşırı merakı ve soruları hiç bitmiyor. 
Soruları konuşmayan bir çocuk nasıl sorar? diye düşünmeyin şöyle ki! 
Eliyle, sormak istediği yöndeki nesneyi işaret edip, ahhhhhh! diye bağırarak. :)))) yapıyor bizim kuzu bu işi.
Karıncaları, binaları, yerdeki arnavut kaldırımlarını, havuzu, çiçekleri derken, ağaçlık bölgeye geldik. Kimi ağaçlar kısa, kimileri ise uzundu. Bende Çağan'a bir yandan yürürken bir yandan bak bu ağaç kısaymış, şu ağaçta kısa, ama bak bu çok uzunmuş diyordum. Bir ara kısa küçük bir ağaca yanaşıp cici yaptı. Bitkileri; koparma, yolma huyundan böyle vazgeçirdim. Onlara cici yapılır diyerek ve göstererek.

Derken babamız geldi ve ağaçları oracıkta unutarak arabamıza binip evimizin yolunu tuttuk. 
Bu sabah, özel dersimiz vardı. Arabamız serviste olduğu için çıkışta yine babamız bizi alıp Çağan'ı kreşe, beni işime bırakacaktı. Babamızı beklerken, yol kenarındaki ağacı göstererek AĞAÇ dedi oğlum. Neymiş oğlum tekrar AĞAÇ. Senin o tatlı dilini yerim, maşallah kuzuma. Bu çocuklar birer kayıt cihazı gibi oluyorlar. 
Anne babalar, çocuklarımızla sürekli konuşalım, onların sorularını cevapsız bırakmayalım. 

Ekersek, biçeriz.

Sevgiler

25 Nisan 2012 Çarşamba

24 Nisan 2012 Salı

Sabah Baharım'daydım


Geçen hafta oğluş hastaydı sabaha kadar uymayınca, doktor hastane gezmekten, kontrolüme gidememiştim. Bu hafta'da eşimin daveti nedeniyle ufak bir seyahat yaptık, cumartesi olan kontrolümü bugün'e ertelemiştim. 
Bu Cumartesi günüde, ödevlerimi aksatarak gitmiş olursam Bahar kulaklarımı çekecek. Ben çok kötü bir öğrenciyim. 

:S ya hem kilolarım ve onları verememekten korkuyorum, hemde kendime engel olamıyorum bu nasıl bir çelişkidir onu ise hiç bilmiyorum. Ama Bahar'a karşı çok mahçubum onu iyi biliyorum. Buradan kendisine sevgilerimi gönderiyorum. 


Bu fotoğrafı severek takip ettiğim AnneKaz'ın sayfasından alarak paylaşıyorum. 

Bu fotoğrafa şöyle bir yorum gelmiş. 
"Allah her kilolu kadına en küçük beden pantolon giymeyi nasip etsin"

AMİİİİİNNNNNNNNNN! diyelim. :)))

24-29 Nisan Oyun Programımız

Program kafamda hazır, akşama sizlerle paylaşacağım. 
Bu hafta yapacağımız uygulamalarda ince motor üzerine yoğunlaşmış olacak fakat biraz daha çıtayı yükseltiyoruz. 

Materyaller

  • Kartondan yapılmış bir kelebeğimiz var, bu bizim her ay gelen Adım Adım eğitim setimizin eklerinden. 15*15 boyutlarındaki küçük beyaz bir kartona, kelebek çizip, renkli kalemlerle boyayarak kendinizde yapabilirsiniz. Sizin için taslağını buraya eklerim. Bu kelebeğin kanatlarının her birine zımba ile birer delik yapmak gerekiyor.
  • Yarım metre uzunluğunda kalın bir ip,
  • Çocuklar için hazırlanmış, Makara - İp seti. Ben ELC'den almıştım, sizde kendiniz benzer materyali hazırlayabilir ya da oyuncakçılardan alabilirsiniz.
  • Evde kullandığınız, aynısından iki adet olan tüm nesneler.
  • Zıtlık kavramı için flash kartlar. TırtılKids'den aldığım set çok güzel.

Salı;

  • İç içe geçebilen küp kutularımızla iç içe koyma oyununu, bir tur oynadıktan sonra, aynısı kavramı için, 
  • aynı renk olan kutuları gruplama oyunu oynayacağız. Aynı renk kavramı biraz zor ama oynamakta sakınca görmüyorum. Bulamadığı zaman yardımcı oluyorum. 

Çarşamba;

  • Aynısı kavramını bir derece daha zorlaştırarak çalışıyoruz. Her zaman iki tane ile yaptığımız aktivitede değişiklik şöyle; Çocuğun önüne üç farklı nesne koyuyoruz. (kaşık, bardak, top) Daha önce iki nesne koyup, birinin aynısını çocuğun eline veriyordum ve aynısını bulmasını istiyordum. Şimdi üç nesneden birinin aynısını (kaşık) sadece gösteriyorum, eline vermiyorum. Çağan'a aynısını göstermesini söylüyorum. Bulamazsa; nesneyi ilk başlarda eline vererek ipucu vermiş oluyorum ve tekrar soruyorum aynısı nerede? Genellikle buluyorlar ama bulamazsa mutlaka ben yardım edip bak bu aynısı diye gösteriyorum. 
  • Karton kelebeğimiz ile oynuyoruz. Ben kelebeğin kanatlarındaki deliklerden ipi geçiriyorum ve Çağan'a ucundan tutup çekmesini söylüyorum, sonra diğer delikten ve sonra diğeri. Bu aktivite çocuğun baş parmağı ve işaret parmağı yardımıyla ipi kıskaç gibi tutabilmesini sağlamak için yani tamamen ince motor gelişimi.

Perşembe;
  • Aynısı kavramı, Çocuğun önüne üç farklı nesne koyuyoruz. İçlerinden birinin aynısını gösterip, önündeki nesneler arasından aynısı olanı, bana göstermesini istiyorum. Başarılı olduğunu hissettiğim zaman nesne sayısını bir artırıp dörde çıkarabilirim.
  • Karton kelebeğimiz ile oynuyoruz. İp geçirmece. Ardından makaralarımızı döküp ipe dizmece oynuyoruz.

Cuma;
  • Karton kelebeğimiz ve  makaralarımızı ipe dizmece oynuyoruz.
  • Her sayfada bir resmi olan kitabımızı okuyoruz. Kitabımızın adı Dışarı Çıkalım, mikado yayıncılık. Daha sonra kitabı kapatıp oğluşa içindeki bir resmi bana bulmasını söylüyorum. O sayfaları çevirip bulunca bana gösteriyor.
  • Yaşasın resim yapmak, aynısından iki elma resmi, kırmızı olsun.

Cumartesi;
  • Aynısı kavramı, Çocuğun önüne üç farklı nesne koyuyoruz. İçlerinden birinin aynısını gösterip, önündeki nesneler arasından aynısı olanı, bana göstermesini istiyorum. Başarılı olduğunu hissettiğim zaman nesne sayısını bir artırıp dörde çıkarabilirim.
  • Zıtlık kavram kartları ile oynuyoruz.

Pazar;
  • Karton kelebeğimiz ve  makaralarımızı ipe dizmece oynuyoruz.
  • Zıtlık kavram kartları ile oynuyoruz.

Çağan'ın 23 Nisan Kutlamaları

KidsGarden'da 23 Nisan Kutlamaları
Saygı Duruşu
herkes baksıın












Küçük Bir Kaçamak'tan Sonra Buradayız.

Cuma günü, akşamüstü babamız hadi gelin deyince iş çıkışı Çağan'ı Kreş'den alıp, hızlıca arabamın hazırlanmış olan trafik sigortası ve kaskosunu almak için servise uğradım. Oradan eve gidip valiz hazırladım, oğlumun karnını doyurdum. Çizgifilm ve Dvd Player'ı da Çantamıza atıp arabamıza yerleştik. Otobana girmeden, bir benzin istasyonuna girdim, depomu fulledim, lastiklerimi kontrol ettim yola çıkmak için herşey tamam ve saat 20:00'de start verdik. 

Nana ve Çağan İzmit yolunda. Bir süre sonra babamız aradı, yolculuk iyi gidiyor ama araba ilginç bir şekilde gitmiyor dedim. Acaba basınç farklılığımı zorladı, diye düşünüyordum. 5. vites, 3000 devir, 90 km 'yi aşamıyoruz. Neyse bir tabela, ilerde park yeri var levhası, Çağan'ın çizgifilmini değiştirmek için uygun bir yer diye düşündüm ve girdik. Arabayı park ettim oğluşun kapsına yönlenince ne göreyim, arka lastik yere yapışmış. Offff.  32 olması gereken basınç 6 ya inmiş, istasyondaki personel'de yardımcı oldu ama patlamış dediler, stepnemiz yok ki değiştirelim, kesinlikle stepnesiz yola çıkmayın, gündüz vakti olsa neyse'de akşam saat 21:30 olmuş, bebekli bir kadın otobanda, allah'tan park yerine kadar gidebilmişim, yolda'da kalabilirdim. 

Sağolsunlar benzinlikte çalışan çocuklar, tesisteki lastikçiyi aramışlar, yolda kalmış bebekli bayan olunca adam hemen arabasına atlayıp, ustasını almaya gitmiş ordan da bizim yanımıza, yarım saat sonra gelmişlerdi. Lastiği çıkardılar, çok yeni daha 10 gün olmadı alalı, patlak bulamıyorlar, uğraş uğraş, o da ne meğer bizim sibop bozulmuş, hava kaçırıyor, hemen değiştirdiler. Ankara gişelerden, İzmit'e kadar olan aralıkta yol yardımı hizmetide veriyorlarmış. Kartlarını torpidodaki en sağlam yere yerleştirip, teşekkür ettim ve 22:30 da yola devam. Eve vardığımızda saat 01:00 di. Stres'den başım ağrımış kendimi çok yorgun hissediyordum, sabaha kadar uyudum.

Sabah kahvaltıdan sonra babamız işlerini toparlamaya ofisine gitti. Biz hazırlanana kadar'da gelmişti, ver elini İstanbul, Çağan çok mutlu yolculuğu seviyor annesi gibi. Zeliş teyzemizle birlikte oğlumu Miniatürk'e götürdük, 23 Nisan eğlenceleri vardı. Çok güzel güneşli bir günde, açık havada olmak hepimize iyi geldi. Oradan sonra, Emirgan korusu'na gittik, Çağan'ın lale'lere cici yapışını görmeniz lazımdı. Çiçekler sevilir cici yapılır diye öğrettim, yoksa hepsini yolacak, çok heyecanlandı. Fotoğraf makinasını çocuğunu kapan korudaydı. 


Bu iki fotoğrafı, yakışıklı oğlumu görünce koruda bir beyefendi, çekmiş, bize de gösterince inanılmaz beğendik, sağolsun mail adresimize gönderdi. Buradan kendisine tekrar teşekkür ediyorum.

Sarı köşk'te  yemek, ardından İstinye Park. İstinye Park'a 100 metre kalmamıştı ki! sağ taraftan bağlanan yoldan bir kadının gelip arabaya çarpması bir oldu hemde trafik sıkışık, 20-30 km hız ile gidiyorken, birde! ama ben sinyal verdim demesi yok mu? Arabada önemli bir hasar yok ama tutanak tutmak için zaman kaybettik. Asıl işin ilginç yanı önceki gece Adem beni ağlarken uykumdan uyandırdı, kaza yapmıştık, eski arabamızla, kamyonun altına girmişiz, rüyanın akşamına bu kazanın olması ve bu kadar hafif olması beni rahatlattı desem yeridir.

İstinye parkta oğlum, çocuk oyun alanında oynadı, sonra TırtılKids Kitabevine daldı, kitapları alıp paytak paytak, koltuğun üstüne taşıyıp orda içine bakıp, sonra bir başkasını alıp getirip içine bakması, beni çok şaşırttı, çünkü; bu kadar sakin ve düzgün baktığını görmemiştim. Büyümüş bizim ki! Çok cici flash kartlar aldık, 23 Nisan hediyesi arıyordum zaten tam isabet oldu. Biraz dinlenelim dedik, starbucks'ta bizim en büyük zevkimiz kahve iken,  Çağan'ın bardak tutacaklarından kendine yaptığı bilezikler. Geç saatte yatağa girdik. 

23 Nisan günü ise; Zeliş'in hazırladığı, süper kahvaltı ardından, Akvaryum'a florya'ya. Bu kadar keyif alabileceğimizi düşünememiştim, gittiğimize değdi. Çağan elinden gelse, dev akvaryumlardan birine girebilirdi.






Yemek ve hediyelik alışveriş'in ardından, Zeliş'i evine bıraktık ve Ankara yoluna düştük. Dönüş'ün neredeyse tamamında arabayı babamız kullandı, yoruldu. Ama oğlumun mutluluğu ikimizinde tüm yorgunluğunu aldı götürdü.