18 Nisan 2012 Çarşamba

17 Nisan Salı Aktivitelerimiz

Haftanın üç günü okul servisini kullanırsak, Çağan'ın bundan keyif alabileceğini düşündüm.  Bugün oğlumu almaya gitmedim, bırakmaya da gitmedim. Oğlum okuluna kendi gitti ve geldi. Akşam ise her gün olduğundan  farklı olarak daha yemek masasındayken uyuklamaya başladı, yorulmuştu. Saat 9:30 da birazda bilinçli olarak uyanmasını sağladım. Yoksa sabaha karşı 2 de 3 de uyanacak başıma geleceği biliyorum.

Haydi Çağan, Oyun zamanııııı!

Önceki günden daha farklı olan iç içe geçmeli yuvarlak hattaki kutularımızı seçtik. 
Önce 3 taneyle başladık ve en küçükten, en büyüğe doğru iç içe koymayı denedik. Her başarılı tamamlamadan sonra, göz teması kurarak Çağan'a mükemmel olduğunu söyledim ve alkışladık. Nasıl mutlu oluyor bunu yaptığımızda tarif edemem. Daha Sonra sayıyı arttırarak devam ettik.


Oğlumun sıkılmaya başladığını anlayınca kutularla oynadığımız oyunda biraz değişiklik yaptık ve aynısının içine koyalım oyununu oynadık. Nasıl mı? Bunun için aynı renk ve boyuttaki kutulardan ikişer tane olması gerekiyor. En basit materyal ise Playskool'un Renkli Varillerinden bir set elinizde olması yeterli.


"Bu arada tüm aktivitelerde, oğlumla göz teması kurabilmek adına hep karşılıklı oturuyoruz."

Tüm kutuları arkama saklıyorum ve bir tanesini alıp Çağan'a göstererek önüne koyuyorum, Sonra farklı bir tane daha alıyorum ve Çağan'a göstererek önüne diğer kutunun yanına koyuyorum. Diyelim ki! biri yeşil, diğeri sarı idi. Arkadaki kalan kutulardan birinin eşini seçiyorum ve Çağan'a göstererek, bak oğlum bu kutuyu aynısının içine koyabilir misin? deyip eline veriyorum. Çok heyecanlanıyor ve alıp aynısının üstüne koyuyor. Bazen yanlış olana koyuyor, o zamanda karıştırdık bunlar aynı değil sanırım  diyorum ve düzeltmesini sağlıyorum, düzeltemezse mutlaka yardım edip prosesi tamamlatıyorum, örnek olsun oda benim yaptığımı taklit etsin diye. Her zamanki gibi her başarılı sonucun ardından, göz teması kurarak ona övgü dolu sözler söyleyip alkışlıyorum. Bu bir çocuğun en büyük ödülüdür.


Bir süre bu oyunu oynadıktan sonra; Çağan'ın odasına gidip yatağının içindeki, oyuncak bebeklerimizi aldık ve onları ayağımıza koyduğumuz yastıklarda salladık, kucağımıza alıp sarıldık, ninni söyledik, öptük. Sonra altlarını kirlettikleri için bezlerini değiştirdik ve uyuttuk. Uyuyunca Çağan onları koltuğun üstüne taşımama yardım etti ve üstlerini örttü, bana bakıp HUUUUPIIŞŞŞŞ! dedi, bunun onlar uyuyor demek olduğunu tabiki anlıyorum. Hadi lambayı kapatıp çıkalım dedim. Biz mutfağa gittik Çağan yatmadan önce ki yemeğini yedi ve 11:30'da yataktaydık.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz en kısa zamanda yayınlanacaktır.
Sevgiler
Nana